
Muhasebeciye Bir Türlü Verilemeyen Şey
Başlıktaki “şey” kelimesini gizli özne olarak kabul edecek olursak o özne tabiki de para olur. Yazımın bugünkü konusu kendi büromuzda da ve tüm muhasebe bürolarının yaşadığına inandığım sıkıntı olan para toplama mevzusundaki sıkıntılardan ve müşterilerinin bize verdikleri paranın neden gereksiz bulduklarından bahsedeceğim.
EMEK NEDİR?
Emek en kaba tabirle insanların alın teriyle yaptıkları çabaların bütünüdür. Bu emeği iş yerinde gerçekleştirirseniz size belirli bir ücret verirler. Buna da maaş, ücret gibi bir sürü isimleri mevcuttur. Bu maaşlar sizin ananızın sütü gibi helaldir ve sizin sonuna kadar hakkınızdır. Kimse bunun aksini söyleyeceğini zannetmiyorum.
MUHASEBECİ NE İŞ YAPAR?
İlk önce müşterilerimizin gözünden görüneni sizlere aktarayım. Muhasebeci delinen adam parayı kabaca oturduğu yerden kazanan lanet olası bir heriftir. Biraz daha açarak olursak tabir aynen şöyledir ; “Abi adam sabah gidiyo işe oturuyor bilgisayar başına 2 evrak giriyor 2 tuşa basıyo ay sonu geldiğinde de parayı atıyo cebe oh memlekette muhasebeci olmak varmış arkadaş. Allah aşkına yapıverdiği bundan başka ne var söylesene bana“. İşte bu ve bunun gibi işler yapıyor gözüküyorlar SMMM’ler.
Bir SMMM’nin aylık olarak rutin yaptığı işleri sizlere kısaca açıklayayım. Müşterinin yanında çalıştırdığı SGK’lı elemanı var ise elemanların raporları kontrol edilir ardından işe sebepli veya sebepsiz gelmediyse onlar kontrol edilir, ödenen Ek ödeme var ise onlar kontrol edilir, kesilecek avans vb ödeme var ise onlar kontrol edilir sonunda maaşı belirlenir ve SGK’nın sistemine gerekli bildirgeler yapılır. Bu işlemden sonra gelsin sıra evrakları işleme sokmaya. Müşterinin ay içinde yaptığı tüm işlemlerden toparladığı evraklar (ki bunlara fatura vb diyebiliriz) bir araya getirilir. Düzgünce sıralanır toparlanır V.U.K açısından girilmesi uygun olanlar sisteme işlenir her ayın 24’nde gönderilmesi zorunlu olan KDV beyannamesi hazırlanır. Tabi bu kadar ne yazık ki kolay olmuyor, her müşteri keşke ayın başında evrakları getirse de hemen işleyip bitirsek ama genelde ayın 15’nden sonra veya tamda 24’nde getirdikleri için her işimiz sıkışıyor stres oluyoruz. KDV ve SGK tamam. Bu kadar mı? Maalesef hayır. Muhtasar denilen bir melet de var başımızda. Mükelleflerin gereksiz olarak gördükleri ama aslında kendilerine zaten ait olmayan bir parayı asıl sahibi olan devlete ilettikleri bir beyannamedir. Bu beyanname belirli kıstaslara göre aylık da oluyor 3 aylık da bunları ayarladıktan sonra gelelim BA – BS formlarına. Bu formda ay içinde mükelleflerin yapmış oldukları mal veya hizmet alım ve satımlarda 5.000,00 TL’yi geçen işlemleri devlete bildirdiğimiz bir beyanname.
Geçici Vergi
İlk olarak geçici vergi den başlamak istiyorum. Devletin yılsonunda mükelleflerinden alacağı vergiyi yıl içinde 3’er aylık dönemler halinde 4 taksite bölmesidir aslında. Şayet işletmeniz kar edip vergi çıktıysa bunu isterseniz yıl içinde ödeyin veya yılsonunda tek seferde ödeyin. Tercih tamamen size kalmış bir şey. Bunun bize yaşattığı zorluğu size hemen anlatıyım. Geçici vergileri hazırlarken herkesin çığırdığı türkü aynıdır. İşler kötü de para yok da aman Salih Bey(babam) düşük gösterelim karı da falanda filanda. Bu ağlama işlemini yaparlar ama bunun ardından Audiler, BMW’ler, Mercedesler akar gider.
SONUÇ
Yukarıda yazılan işlemler sadece yaptığımız işlerin rutin kısımları müşterilerin bazen o kadar saçma istekleri oluyor ki anlatsam inanın inanmazsınız. Bunu da mı ben yapacağım artık yuh diyor insan. Yalan da söylemeseler bari içim yanmayacak. Adam Audi A4 almış yanımda pot kırdı belli etti ondan sonra bide arabayla gezerken de gördüm sorunca da valla bizim değil emanet araba vb. gibi çeşitli yalanlar söylüyorlar. Bu yalanlara rağmen Cuma namazını da es geçmezler. Müslüman bunlar ya. Buradan tüm mükelleflere seslenmek istiyorum lütfen muhasebecinize verdiğiniz parayı gereksiz olarak görmeyiniz. Dikkatlice düşünecek olursanız sizi Maliye’ye karşı düşünen tek insanın o olduğunu anlayacaksınız.